TÜRK KİMLİĞİNİN İNŞASI HALKLARIN ACILARIYLA YOĞRULMUŞTUR!

Literatürde kimlik, çıkış noktası itibariyle bir yandan kişisel yani doğuştan gelen bir takım referanslara dayandırılmasına rağmen, kimlik sonradan kazanılan ve kültürel kodlar üzerinden kurulan bir algı biçimidir. Tanıma ve tanınmayla ilintili olarak iki yönlü bir kavram olan kimlik Hem bireysel düzeyde ben kimim, hem de toplumsal düzeyde biz kimiz sorusuna…

1915 Soykırımı Bağlamında Kürt-Ermeni Tarih Muhasebesi

Dostum Hovsep Hayreni’nin çalışmalarını değerlendiren bir sunuş yazmak son derece zordur. Zira O kılı kırk yaran titiz bir araştırmacıdır. Bu bakımdan yazıları üzerinde konuşurken ve yazarken de onun gibi titiz ve özenli olmak gerekir. Tarihi Ermenistan’da, Ermeni-Kürt-Kızılbaş başta olmak üzere halkların birbirleriyle olan ilişkileri konusunda bir elin parmaklarını geçmeyen araştırmaların…

Haksız ve hukuksuz diploması

Türkiye’nin hukuk sistemi ve devlet kuramlarını saran kül­tür kuruluştan bu yana vatandaşları üç kategoriye ayırmıştır Hiye­rarşinin en üstünde Sünni Müslüman Türk vatandaşlar bulu­nur. 1924 Anayasası’nın vatandaşlıkla ilgili 88. maddesinin tar­tışılması sırasında Gelibolu mebusu Celal Nuri Bey mecliste bunu çok açık ifade eder: “Bizim öz vatandaşımız, Müslüman, Hanefiyül mezhep, Türkçe konuşur…

T”C” nin soykırımlar geleneği ve Pontos soykırımı

“Biz ancak ecnebi devletlerden çekinerek bizimle beraber yaşayan Hıristiyanları muhafaza edebildik. Ecnebi devletlerden korkmasaydık bütün Hıristiyanları, bilhassa Ermenileri, tek bir kişi bırakmayıncaya kadar katlederdik…“[i] Prens Sabahattin Bu yazıda Pontos Soykırımının bir başka yüzüne işaret edilmek amaçlanmıştı lakin eğitim bakanı Nikos Filis’in en hafif deyimle Pontos Soykırımı ile ilgili tereddütlerini ifade…

1915 soykırım süreci, aynı zamanda Hıristiyanların gasp edilme sürecidir!

Bu kısa yazı Soykırım sürecinde el değiştirilen Hıristiyan zenginliğine odaklanmıştır. Aynı zaman diliminde bütün Osmanlı Hıristiyanları aynı muameleye, yani aynı soyguna konu olduklarından Ermeniler için söylediklerimiz, Asuri-Süryani, Elen, Pontos… halkları içinde geçerlidir. Başta işaret edilmesi gereken bir başka nokta da; Emperyal isteklerle savaşa giren Osmanlı’nın savaş sırasında müttefiklerinden aldığı askeri…

1915 Sürecinde Pontos’ta Ermeni Kadın Olmak

Osmanlı fethinden sonra Pontos radikal bir değişime uğradı. Türk göçebelerini bölgeye yerleştiremeyen saray, Batum’dan Sürmene’ye, Rize ve Of’a kadar, kıyı bölgelerindeki Ortodoks halklarına yönelik zoraki bir İslamlaştırma politikası uygulamaya koyuldu. Zorla İslamlaştırma, diğer Hıristiyan halklar gibi Ermenilerin nüfuslarında kan kaybına en büyük etmenlerden biridir. 1915 sürecinde Pontos’ta Ermeni kadından söz etmek…

Yıkıntılar Arasında: Zabel Yesayan’nın 1909 Kilikya Katliamı Tanıklığı

1909 yılının Nisan ayında iki aşamada gerçekleşerek 30 bine yakın Ermeni’nin katledildiği[1] ancak sonrasında 24 Nisan 1915’in gölgesinde kalan 1915 Soykırımının provası niteliğindeki Kilikya Katliamlarının[2] tanığı olan, bu coğrafyanın cesaretli ve güçlü kadını Zabel Yesayan’ın[3], Marc Nichanian tarafından felaketin karşısına dikilen bir birinci şahıs anlatısı olarak nitelenen Yıkıntılar Arasında[4] adlı…

Pontus Soykırımından Safhalar

Theodora İoannidu, vatan borcunu ödemek olarak adlandırdığı, “Acının Karşı Kıyısı” çalışmasında, ailesi ve yakınlarının yaşadıklarının özelinde Pontus Rumlarının karşı karşıya kaldığı kelimelerin ifadede yetersiz kalacağı acılı bir süreci; Pontus Soykırımını çeşitli safhalarıyla gözler önüne serer. Çalışma geçen yüzyılın başındaki coğrafyadaki ikinci soykırımın, mübadele adı altında tarihsel topraklarından kazınmanın, hayatta kalmak…

Azınlıklar ve vicdani red

Zorunlu askerlik ve kitlesel ordu, görece yeni bir tarihsel olgu olup ulus-devlet yaratma sürecinin bir diğer yüzüdür. “İlk olarak Avrupa’da ortaya çıkan ulus-devletlerin, yurttaş yaratma sürecinde orduyu önemli bir araç olarak kullanmalarıyla başlayan bu olgu, çok geçmeden, 18. yüzyılın sonlarından itibaren Türkiye’nin de gündemine girmiş ve bu coğrafyada her erkeğin…

Albay Rawlinson ve Soykırım Tanıklığı

Osmanlı’nın silahsızlandırılması için görevlendirilen Albay Alfred Rawlinson’un, Türkiye’nin kara kutusu olduğu söylenebilir. Rawlinson herhangi biri değildir; General Sir Henry Rawlinson’un kardeşidir ve Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş senedi olan Lozan Antlaşmasının mimarlarından İngiltere Dışişleri Bakanı Lord Curzon’un yeğeniyle evlidir. Kazım Karabekir’in, Mustafa Kemal’e 29.12.1335 (1919) tarihinde Erzurum’dan Ankara 20. Kolordu Kumandanlığı aracılığıyla…