Refi’ Cevad’ın (Ulunay) Alemdar Gazetesi’ndeki Ermeni Soykırım Tarihine Not Düşen Makaleleri-2

Yazı serisinin ilkine konu olan  Refi’ Cevad 20 Şubat 1919 günlü Arabanın Beygirleri nasıl İmiş? Başlıklı yazısı Yozgat Tehcir ve Taktili Davasının 7. Duruşma sonrasında kaleme alınmıştı. Seri yazının ikincisi olan 9 Nisan 1919 günlü Bir Müdafaa Karşısında başlıklı yazısı da yine bir Yozgat Tehcir ve Taktil  Davasının Kemal Bey’in savunmasını[1]…

Refi’ Cevad’ın (Ulunay) Alemdar Gazetesi’ndeki Ermeni Soykırım Tarihine Not Düşen Makaleleri-1

İz Yayıncılık ünlü muhalif ve sürgün Refi’ Cevad Ulunay’ın yazılarından bir seçki yayınlandı. Seçki, yorumların dikkatle okunması şartıyla, Refi’ Cevad’ın günümüze taşınması bakımından önemli olmakla birlikte, bir çok eksiklikleri de bağrında taşımaktadır.[1] Bu yazılarda, önemli eksikliklerinin bir yönüne dikkat çekerek tamamlanmaya çalışılacaktır. Refi’ Cevad, Mütarekenin ardından dört yıllık sürgün dönüşü…

1894-96 Ermeni Katliamları ve Charmetant Raporu

Abdülhamid döneminde Ermenilere karşı gerçekleşen 1894-96 katliamları 1915 Soykırımının gölgesinde kalmaktadır. Bunun nedeni 20. Yüzyılın ilk büyük soykırımının boyutu ve vahşetinden kaynaklanmaktadır. Oysa 1894-96 katliamları ve ardında bıraktığı izler son derece derin ve önemlidir. Bunlardan birkaçını sayarsak: Bu katliamların arkasında kitlesel olarak Ermeniler İslam’a geçirilmişlerdir. Diyarbakır İngiliz konsolos Yardımcısı bu…

Ermeni Soykırımının Kronolojisi ve Özeti Olarak Lanetli Yıllar

Yervant Odyan’ın öz yaşam öyküsü olarak kaleme aldığı Lanetli Yılları her türlü edebi kaygıdan uzak, mahkemede jüriye anlatır gibi samimi ve basit bir dil ile yazılmış bir adalet arayışıdır. Soykırım sürecinin özeti olarak okunabilecek olan çalışma, Soykırımın kayıp parçalarını birleştirir. Odyan, 24 nisan 1915’te İstanbul’da başlayıp, Osmanlı coğrafyasını bir uçtan…

Menavorig’in son opereti: Sonsuz Yas

Sürekli Onu savunmasız bırakan koşullarla karşı karşıya kaldığı, elim olayların arka arkaya gelip kenetlenmiş sıkı bir zincir şeklinde oluşan bir yaşam sürecinde, Sürekli Menavorig/kimsesiz Gomidas Vartabed’in ızdırap eşliğindeki yaşamını[1] üç yetimlik dönemine ayırabiliriz: Biyolojik Yetimlik; annesini ve babasını kaybettiği dönem. Ruhani yetimlik Gatoğigos IV. Kevork ve Ermeni Ulusunun babası Gatoğigos…

KİLİKYA 1909; Adana’da Adaletin Katledilmesi (4)

Arslanyan’ın sözlerinde sürekli adalet arayışı vardır. Kilikya’ya bu acıları yaşatan sorumluların adalet önüne çıkarılmasını istemektedir: “Adana ve ona bağlı yerleşim birimleri mahv ü harâb olduktan, binlerce günahsız vahşi bir şekilde katledilerek öldürüldükten sonra kâtillerin ve bu büyük cinayetin sorumlularının adaletin pençesine teslim edileceği her vicdan sahibi tarafından ümid ve arzu…

KİLİKYA 1909: Adana’da Adaletin Katledilmesi (3)

Babikyan İzmir’de yayınlanan İttihad gazetesine verdiği mülakatta katliamlarda yerel yöneticilerin veya hükümetin herhangi bir iştiraki var mıdır? Sorusuna cevaben bu sorumlulara işaret eder: Hükümetin iştiraki söz konusu değil, fakat yerel yönetimin iştiraki söz konusu. Bilhassa Vali Cevad bey, askeri komutan Mustafa Remzi Paşa, Cebel-i Bereket Mutasarrıfı Asaf Bey, Bağdadizade Kadir…

KİLİKYA 1909: Adana’da Adaletin Katledilmesi (2)

Ermeni karşıtı bildirilerin, saldırıların, şiddet ve zorbalığın, Ermenilere karşı ayrılıkçılık suçlamalarının Kilikya’da hemen 1908’in Eylül ayından (6) itibaren başlamış olduklarını ve yerel Ermeni kurumlarının yöneticileri, yerel yöneticilere olduğu kadar merkezi yöneticilere de ısrarla tehlikeli bir durumun var olduğunu, acil bir şekilde uyardıklarını, bunların (yöneticilerin) ise yadırganacak bir duyarsızlık, eylemsizlik, görmemezlik…

KİLİKYA 1909: Adana’da Adaletin Katledilmesi (1)

Anadolu’nun güneyinde bulunan Osmanlı İmparatorluğu’nun en gelişmiş vilayetlerinin bulunduğu Kilikya’da, Ermenilere karşı iki aşamada katliam gerçekleşir. Gerçekleşen katliamların Nisan 1909’da patlak verdiği sırada, iktidarda, II. Abdülhamid’e yeniden yürürlüğe koydurdukları Anayasa ile birlikte 24 Temmuz 1908’de yönetime el koyan özgürlük, eşitlik ve adalet vaat eden reformcu ve laik Jön-Türklerin İTC komitesi…

Ermeni Soykırım Kurbanlarını Anma Geleneği

Ermeniler, 20. Yüzyılın ilk büyük Soykırımını ve Soykırım kurbanı kardeşlerini ilk günden beri hiç unutmadılar. Soykırım kurbanı kardeşleri için ilk anıtı Soykırımın gerçekleştiği coğrafyada savaşın hemen bitiminde (bugün izi kalmasa da) 1919 yılında İstanbul’da inşa etmişlerdi. Eş zamanlı olarak Ermeni halkına uygulanan Soykırımı da her fırsatta anlatmaya çalıştılar lakin, real…