Tuhaf kader cilveleri vardır. Eğer Lenin çarlığı yıkmasaydı ve Rusya zafer gününe erişse idi, İstanbul Rus olacaktı. İnsanın acaba bir İstanbul köşesine Lenin’in büstünü koysak mı, diyeceği gelir. Falih Rıfkı Atay[i] Okuyucu Falih Rıfkı’nın sözlerini, abartılı bulabilir ama bir gerçekliğin ifade edilmesidir. Milli Mücadele döneminde Sovyet yardımının ne kadar önemli…
Kategori: Tarih
Turan’a Aralanan Kapı (!): Bakü’nun Fethi 16 Eylül 1918
100 yıl önce bugün Bakü Osmanlı ordularınca işgal edildi. 100. Yıl nedeniyle fatihlere ilişkin yazılar yayınlanmakta ve günün mana ve önemine dair toplantılar yapılmaktadır. Hatta Erdoğan’ın Azerbaycan ziyaretinin de bu günlere denk getirilmesinin de ayrı bir önem taşıdığının altını çizmek gerekir. Bakü, Enver Paşa’nın kardeşi Nuri (Killiğil) Paşa’nın komuta ettiği…
KEMALİZMİN/TÜRK MİLLİYETÇİLİĞİNİN ENJEKSİYON KABİNLERİ VE ENJEKSİYON SEANSLARI: HALKEVLERİ VE İNKILAP TEMSİLLERİ
Aydın Doğan dostum Yaba’nın bu sayısında benim gibi tarihle haşır neşir edebiyat dışı birinden Ergenekon’un Türk edebiyatında işlenilmesine ilişkin bir yazı istediğinde yazının ister istemez edebiyatın dışına tarihe kayma riski taşıyacağını göze almıştır. Bu bakımdan gerek Aydın Doğan’a gerekse okuyuculara yazının edebiyattan çok tarihle sarmaş dolaş olacağını peşinen söylemek gerek.…
Gayrimüslimlerin Kore İç Savaşı Serüveni
25 Haziran 1950 Kore İç Savaşının başlangıcından 68 yıl, 28 Temmuz 1953 günlü ateşkesten bu yana 65 yıl geçti. İç savaşın, Birleşmiş Milletlerce (ABD demek daha doğru) “komünizmin kapitalizme karşı savaşı” olarak ilan edilip üç yıl sürdürülen savaşın bitmesinin üzerinden 68 yıl sonra, taraflar arasındaki ilişkiler hızlı çekimde cereyan ediyor. Bütün…
19 Mayıs – Tarihin İktidara Yedeklenmesi
Milliyetçilik, bireylerin bir siyasi düzenin üyeleri arasında topluluk oluşu vurgulayan sembol ve inançlar dizisine mensubiyeti olarak psikolojik nitelikli bir olguyu tanımlar[1] 20’li yılların başındaki İmparatorluktan Cumhuriyete geçişte, eskiden de var olan, kendine ait bir devlete sahip olmaya ve onu idare etmeye alışkın olan askeri yönetici elit sınıf mensubu olan Kemalist…
Sargis Alemyan’ın Hayatından Bir Kaç Yaprak
1915 Soykırımı mağdurlarından Sargis Alemyan’ın Soykırımdan kurtuluşunun anlatıldığı hayat hikayesini “Bu hatıralarda, bir çocuğun yaşadıklarının haricinde, bu insanın hafızasında yer etmiş olan iyilikler ve kötülükler, bununla birlikte de o karışık yıllarda insanlıklarını kaybetmeyen, yedikleri bir lokma ekmeği inkâr etmeyen (edenler de), masum ve müdafaasız kadın ve çocuklara karşı “köpekleşmeyen” (köpekleşenler…
30 OCAK 1923; NÜFUS MÜBADELESİ YOLUYLA ELEN TOPLUMUNUN TASFİYESİ
Osmanlı imparatorluğunun Arap ve Balkan eyaletleri ayrı bir ülkeler halinde bölündükten sonra uluslar arası toplu durum bir Türk devletinin kuruluşunun şartlarını da olgunlaştırmıştır[1]. Ortada kurtarılacak bir İmparatorluk da kalmadığından, İttihatçıların ardıllarının elleri daha rahattır, Türk olmayan unsurlara karşı davranışlarında sakınacak bir durumları da yoktur. Nüfus Mübadelesi yoluyla tasfiye Lozan’a gelindiğinde…
Misak-i Milli Soykırımının İtirafıdır
Erdoğan’ın Musul ve Ege Adaları’nın Egemenliğini “Tartışma” Adına Gündeme Getirdiği Misak-i Milli Aynı Zamanda Ermeni Rum, Asuri-Süryani ve Pontos Soykırımının İtirafıdır… Birinci Dünya Savaşına büyük emperyal ümitlerle katılan, ancak savaşın sonunda yenik düşen Osmanlı Devleti ile Müslüman (Türk, Kürt, Çekez, Laz…) toplumunun ortak tasası, parçalanma tehlikesinin ötesinde, Savaş sırasında insanlığa…
Geçen Asrın Başında Osmanlı Lazistanında Sosyal, Ekonomik ve Kültürel Yapı
Rus-Sovyet Doğu araştırmaları ekolunun en önemli temsilcilerinden, özellikle Kafkas halklarının tarihi, kültürleri ve dillerine ışık tutan, Sözlüklü Çan (Laz) Dili Gramerinin yazarı bilim insanı Nikolay Yakovleviç Marr’ın geçen yüzyılın başındaki Lazistan yolculuğu ile ilgili araştırma ve gözlemlerini kapsayan Türkiye Lazistanı’na Yolculuk (İzlenimler ve Gözlemler) adlı raporu[i] bir asır öncesi Laz Halkının yaşamına…
İMPARATORLUĞUN KALBİ SÖKÜLDÜ
Selanik Üniversitesinden Akademisyen Spiros Gogolos İmparatorluğun Kalbinde[1] başlıklı tarihi romanı, Atina ve İskenderiye şehirleriyle İmparatorluğun batıdaki üç büyük şehrinin (Selanik, İstanbul ve İzmir) panoroması eşliğinde, Akropolis Gazetesinden gazeteci Alkis Anagnostakis’in İskenderiye’de başlayıp Üsküp’te sona eren hikayesini üst üste getirerek Osmanlının son günlerini, çözülüş ve çöküş sürecini tarihin yazamadığı karşılaşmalar ile…