Ermeni Soykırımı üzerine örtülen sis perdesi kaldırılmaya devam ediliyor. Taner Akçam’ın “Ermeni Meselesi Hallolunmuştur”[1] başlıklı son çalışması, Osmanlı arşivlerinden araştırmacılara izin verildiği kısmından, 1915’i açıklama ve adlandırma çalışmasıdır. Akçam, Dâhiliye Nezareti şifre kalemi kayıtlarından Soykırımın izlerini kronolojik olarak sürer. Bu kayıtlardan Soykırımın belli bir plan dâhilinde yapıldığının kanıtlarını ortaya koyar.…
Gayrimüslimlerin Kore İç Savaşı Serüveni
25 Haziran 1950 Kore İç Savaşının başlangıcından 68 yıl, 28 Temmuz 1953 günlü ateşkesten bu yana 65 yıl geçti. İç savaşın, Birleşmiş Milletlerce (ABD demek daha doğru) “komünizmin kapitalizme karşı savaşı” olarak ilan edilip üç yıl sürdürülen savaşın bitmesinin üzerinden 68 yıl sonra, taraflar arasındaki ilişkiler hızlı çekimde cereyan ediyor. Bütün…
Kuzey Mezopotamyada Hıristiyan katliamı
Ülkemizde daha çok TTK başkanı Yusuf Halaçoğlu ile yaptığı tartışmalarla tanınan ünlü araştırmacı David Gaunt’un, gerek yabancı arşivlerde gerekse Genelkurmay arşivlerinde yaptığı incelemeler ve bunları sözlü tarih çalışmaları ile desteklenen 1. Savaş sırasında kuzey mezopotamya’da yapılan katliamlar ve etnik temizliklerle ilgili kapsamlı inceleme kitabının (1) yayınlanması dönemin karanlık ilişkilerine ışık…
Devrim Maratonunun Alçakgönüllü Efsanevi Koşucusu: Zakir Koçak
Devrimci hareketin hafızasına, son yıllarda hareketin içindeki kişiler anıları ile önemli katkılarda bulunmaktadırlar. Bu yayınlar hem solun, hem de mücadele tarihine ışık tutarken, günümüzü geçmişe bağlamakta ve bir ortak hafıza oluşturarak, içinde bulunduğumuz amnezi ortamından ve hastalığından kurtulmada önemli etmendirler. Sosyalizm ve özgürlük mücadele tarihimizin uzun soluklu çınarı Doğan Özgüden’in…
Ermeni Soykırım Tarihinde Suruç – Gecikmiş Bir Suruç Yazısı
Son birkaç yıldır katliamlarla anılan Urfa’nın Suruç ilçesi tarihi bir şehirdir. Ermenilerin katliam tarihinde de güzel cümlelerle ifade edemeyeceğimiz özel bir yeri vardır. Suruç, Serûg adıyla Asur kralı Asurnasirpal’e (MÖ 884-859) ait bir yazıtta ve Tevrat’ın Tekvin kitabı II.20 ve devamında zikredilen Suruç’un özgün isim muhtemelen Aramicedir. 800 yılına ait…
19 Mayıs – Tarihin İktidara Yedeklenmesi
Milliyetçilik, bireylerin bir siyasi düzenin üyeleri arasında topluluk oluşu vurgulayan sembol ve inançlar dizisine mensubiyeti olarak psikolojik nitelikli bir olguyu tanımlar[1] 20’li yılların başındaki İmparatorluktan Cumhuriyete geçişte, eskiden de var olan, kendine ait bir devlete sahip olmaya ve onu idare etmeye alışkın olan askeri yönetici elit sınıf mensubu olan Kemalist…
PONTOS RUMLARINA YÖNELİK SOYKIRIM
13 ciltlik anıt çalışması Pontos Soykırımı Ansiklopedisi başta olmak üzere Pontos üzerine yığınla yapıtın üreticisi, Pontos’un çalışkan ve direngen evladı Konstantinos Fotiadis’in, Türk resmî tarihinin Pontos Soykırımı’nı inkâr eden bütün argümanları çürüten ve Pontos halkına yönelik asimetrik savaşın dayanaklarını da yerle bir eden, Pontos Rumlarına Yönelik Soykırım başlıklı çalışması Attila…
PONTOS SOYKIRIMININ BİR BAŞKA YÜZÜ
“Biz ancak ecnebi devletlerden çekinerek bizimle beraber yaşayan Hıristiyanları muhafaza edebildik. Ecnebi devletlerden korkmasaydık bütün Hıristiyanları, bilhassa Ermenileri, tek bir kişi bırakmayıncaya kadar katlederdik…”[i] Prens Sabahattin Giriş Bu yazıda Pontos Soykırımının bir başka yüzüne işaret edilmek amaçlanmıştı lakin eğitim bakanı Nikos Filis’in en hafif deyimle Pontos Soykırımı ile ilgili tereddütlerini…
Sargis Alemyan’ın Hayatından Bir Kaç Yaprak
1915 Soykırımı mağdurlarından Sargis Alemyan’ın Soykırımdan kurtuluşunun anlatıldığı hayat hikayesini “Bu hatıralarda, bir çocuğun yaşadıklarının haricinde, bu insanın hafızasında yer etmiş olan iyilikler ve kötülükler, bununla birlikte de o karışık yıllarda insanlıklarını kaybetmeyen, yedikleri bir lokma ekmeği inkâr etmeyen (edenler de), masum ve müdafaasız kadın ve çocuklara karşı “köpekleşmeyen” (köpekleşenler…
30 OCAK 1923; NÜFUS MÜBADELESİ YOLUYLA ELEN TOPLUMUNUN TASFİYESİ
Osmanlı imparatorluğunun Arap ve Balkan eyaletleri ayrı bir ülkeler halinde bölündükten sonra uluslar arası toplu durum bir Türk devletinin kuruluşunun şartlarını da olgunlaştırmıştır[1]. Ortada kurtarılacak bir İmparatorluk da kalmadığından, İttihatçıların ardıllarının elleri daha rahattır, Türk olmayan unsurlara karşı davranışlarında sakınacak bir durumları da yoktur. Nüfus Mübadelesi yoluyla tasfiye Lozan’a gelindiğinde…